Dr. Reşit Galip

1893 yılında Rodos'ta doğar. İstanbul Tıp Fakültesi mezunudur. Türk Ocağı'nda ''Köycülük'' fikri ve tutkusundadır.

9 Nisan 1919'da köy kalkınmasında aktif olarak hizmet vermek için üç arkadaşı ile birlikte Kütahya kırsalına yerleşir.

Atatürk'ün Mersin ziyaretinde ona ''Sen'' diye hitap eden konuşmasını yapar. 10 Ocak 1925'te İkinci Meclise Aydın Milletvekili seçilir. İstiklal Mahkemesi üyeliği yapar. 1932'de Milli Eğitim Bakanı olur.

Daha o yıllarda temel eğitimin 8 yıl olmasını savunur; ortaokulu sonuna kadar okumamış bir genç, ilköğretimini tam yapmış sayılamaz diyerek bu düşüncesini böyle açıklar.

19 Eylül 1932 - 13 Ağustos 1933 tarihleri arasında yaptığı Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Üniversite reformunu gerçekleştirir. Darülfünunu, İstanbul Üniversitesi olarak değiştirir. Bunun için yurtdışına gönderilen 501 genç ile, Hitler'den kaçan Alman bilimadamları ve Darülfünun nitelikli kadroları ile İstanbul Üniversitesi'ni açar.

Yabancı bilimadamlarına iyi bir maaş verebilmek için milletvekili maaşlarını 200 TL'sına indiren yasayı meclisten çıkarır.

Yurtdışındaki Alman Bilimadamları Yardımlaşma Derneği Başkanı Prof. Philipp Schwartz anılarında Türkiye için şöyle der:''Batının pisliğinin bulaşmadığı harika bir ülke keşfediyorum.''

Darülfünuna çöreklenmiş olan öğretim üyeleri, harf devrimine uzun süre direnmişlerdir. Fakat Dr. Reşit Galip'in bu konuya el atması ile dirençleri kırılmıştır. Çünkü İsviçre'den gelen uzman Prof. Malche'nin başkanlığına, Türk yöneticiler de vererek Darülfünun kapatılarak İstanbul Üniversitesi açılmıştır. Bu heyet profesörlerin üniversitede kalabilmesi için şu ilkeleri getirdi. İyi bir hoca olmanın yanında yayın yapmış olması, kitabı bulunması ve bu kitapların bilimsel nitelikte bulunması.

Dr. Reşit Galip Milli Eğitim Bakanı olunca, ilkokul öğretmenlerinin mahalli idarelerden aldığı maaşlarını, ki bu zaman zaman ödeme hususunda sıkıntılar yaratmaktaydı, maaşların genel bütçeden ödenmesini sağlayarak, öğretmenleri büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştır.

Dr.Reşit Galip'in 23 Nisan 1923'te yaptığı açılış konuşmasından alıntılanan, ilkokullarda okutulan andımız kendisine aittir.

Dolmabahçe'de akşam sofrasında Dr.Reşit Galip, zamanın Milli Eğitim Bakanı Mahmut Esat Bey'i şiddetle eleştirir. Bu eleştirisinde Mahmut Esat Bey'i yaşlı ve tutucu bulduğunu ifade eder. Atatürk hocası Mahmut Esat Bey'i savunmaya kalkar ve şöyle der: ''Beni yetiştirmesi sizce bir anlam taşımıyor mu?'' sözüne karşılık, Dr.Reşit Galip şöyle yanıtlar: ''O kadar öğrencisi içinden bir tane sizin gibi bir tane aydın çıkmış ama acaba kaç tane tutucu insan çıkmıştır.'' 

Bunun üzerine Atatürk, Reşit Galip'e ''Yoruldunuz, biraz dinlenseniz iyi olacak, buyrun istirahat edin.'' der.   Dr.Reşit Galip ise sarayın ve sofranın milletin olduğunu, burada konuşulanların milletin sorunları olduğunu ve kendisinin de bu sofrada bulunmak hakkı olduğunu söyleyerek kalkmaz. Bunun üzerine Atatürk ve arkadaşları kalkarlar.

Sert çıkışı nedeniyle Dr.Reşit Galip üzgündür. Sabaha kadar Atatürk'ü bekler. Sabah olunca Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinden Ankara'ya dönmek için borç para ister. Genel Sekreter 25 TL. verdiğini söyleyince. Atatürk'ten şöyle yanıt alır:'' Ankara'ya gidecek bir insana 25 TL mi verilir. Bari benim hesabımdan birkaç yüz Lira verseydiniz. Cebinde parası yok ama kararkterinden hiç taviz vermiyor. Parası yok ama cesareti var.''

Birkaç ay sonra Dr.Reşit Galip'in radyo konuşmasını dinleyen Atatürk, kendisini yine akşam sofrasına davet eder. yanında bulunan Mahmut Esat Bey'e kendisinden sonra kimin bakan olmasını sorar. O da Reşit Galip'in olmasını ifade eder. Ertesi gün Dr.Reşit Galip Milli Eğitim Bakanıdır.

Biat etmeyen, onurlu, çalışkan Dr.Reşit Galip 1934 yılında 41 yaşında hayata veda eder.

Kaynak: 
Atatürk'ün ''Fikir Fedaisi'' Dr.Reşit Galip Günümüz Gözüyle, Yener Oruç, Gürer Yayınları  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lokum, Hacı Bekir ve Fenerbahçe

Bayrağın yarıya indirilmesi

Plevne'den Çanakkale'ye