Lokum, Hacı Bekir ve Fenerbahçe
Lokumun tarihçesi Perslere dayanır. Pers imparatorluğunu yöneten Sasaniler Dönemi'nde ''abhisa'' adıyla bilinen tatlıya ''rahat-ı hulkum'' adı verilmiştir. Kelime anlamı boğazı rahatlandır. Zamanla kısaltılarak adı önce ''lati lokum''; sonra ''rahat lokum'' sonunda lokum denilmiştir.
15.yüzyıldan beri Anadolu'da bilinmekle beraber Anadolu'da bilinmekle beraber esasen 17. yüzyılda Osmanlı'da yaygınlaşır. Avrupa'da ise bir İngiliz gezgin aracılığıyla ''Turkish Delight'' adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlanır.(1)
1777 yılında İstanbul Bahçekapı'da Hacı Bekir, lokum, akide şekeri vb. şekerlemeler imal ediyordu. Dönemin padişahı kendisine getirilen şekerlemeler içinde yalnızca Hacı Bekir'in akide şekerini ve lokumunu beğenip yermiş. Hacı Bekir sarayın şekercibaşısı olmuş.
İstanbul'da şekerciler, ayrıca helvacılar olduğundan helva yapmazlardı. Helvacılar da kıyıda köşede günlük gelirlerinin peşinde koştuklarından bir türlü büyüyememişlerdir. Bir gün Edirne'den gelen bir helvacı Musevi Babıali'de bir dükkan açar ve helvacılar arasında ilk sıraya yerleşerek meşhur olur. Bunun üzerine İaşe Nazır'ı Kara Kemal Bey, Hacı Bekir'i İttihat Terakki Merkezine çağırarak şöyle söyler.'' Arkadaşlarla görüştük, Balkan Savaşı'nda Edirne'de savaşırken bize ihanet edenlerin milli sanatımız olan helvanın eline geçmesine müsaade edemeyiz. Bizimkiler de rekabet edecek kafa yok. Senin derhal helva imaline başlamanı istiyoruz. Biz her konuda arkandayız.'' Bunun üzerine Hacı Bekir helva işine başlar.(2)
Hacı Bekir'i Fenerbahçe'de yönetici olarakta görürüz. Başbakan Şükrü Saraçoğlu ile birlikte izlediği bir Galatasaray maçında galip gelen Fenerbahçe'li futbolculara soyunma odasında cebinden çıkardığı cüzdanını futbolculara soyunma odasında olduğu gibi verir. Bir memur maaşının 18 TL sı olduğu dönemde futbolcu başına 25 TL prim düşer.
Fenerbahçe siyasette sırtını Başbakan Şükrü Saraçoğlu'na, mali konularda Hacı Bekir'e dayamıştı. Sadece galibiyetler sonrası , antremanlar da Hacı Bekir sayesinde renklenirdi.
Fenerbahçe'li futbolcuların antreman yaptığı sırada Hacı Bekir soyunma odasına girer, bornozların cebine zarflar bırakırdı. Zarflarda 15 er Lira vardı,iki futbolcunun zarfından 17,50 TL çıkmıştı. Bu da ayrıca eskiyen bornozun değiştir parası idi.
1941 yılında şampiyon olduklarında futbolculara 18 adet 100 Lira verir. O tarihte bir evin bir yıllık kirası.
Başbakan Şükrü Saraçoğlu'nu futbolcularla birlikte ziyarete gider Hacı Bekir. Fakat bir futbolcu kravatı olmadığından gömlek yakasını ceketinin üstüne çıkarır. Hiç bir şey söylemez Hacı Bekir. Gömlekçi ve kravatçının önünden geçerken bütün takıma gömlek ve kravat alır.
Bir gün Hacı Bekir'in kulağına, kendisini parayla sevdiriyor lafı gelir. Bundan sonra bir daha Fenerbahçe'ye adımını atmaz. (3)
Kaynak:
(1) Yeşil Çekirdekten Fincana, Nurgül Özkeser, Hayat Yayın Grubu
(2) Nuri Demirağ, Fatih M. Dervişoğlu, Ötüken
(3) Fenerbahçe Cumhuriyeti, Yalçın Doğan,Doğan Kitap
Yorumlar
Yorum Gönder